OLTU ADLİYESİ
Kolluk Görevlilerince Adli Soruşturmaların Yürütülmesinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

A- Haber Alınilan Bir Olayın Adli Soruşturmayı Gerektiren Bir Olay Olup Olmadığının Tespiti – Cumhuriyet Savcısına Bilgi Verilmesi

   1- Adli olay;takibi, soruşturma ve kovuşturması adli makam ve mercilerin yetki ve sorumluluğunda olan, ceza hukuku açısından “suç” olarak nitelenen unsurlar taşıyan olaylara denir. Kolluk tarafından, kendilerine ihbar yoluyla bildirilmek suretiyle veya bizzat şahit olunarak öğrenilen olaylara ilişkin olarak öncelikle olayın adli olay olup olmadığının tespit edilmesi gerekir. Bir çok olayda bu konuda tereddüt yaşanmamakla birlikte, olayın adli olay olup olmadığına karar verilmiyorsa derhal ve tereddüt etmeden öncelikle nöbetçi Cumhuriyet savcısına ulaşılarak olay anlatılmalı, nöbetçi Cumhuriyet savcısının olayın adli olay olup olmadığı yolundaki değerlendirmesi (ve adli olay olduğunu söylüyorsa talimatları) alınmalıdır.

   2- Meydana gelen olayın adli olay olarak tespitinden sonra olay derhal görevli personel tarafından nöbetçi Cumhuriyet savcısına bildirilmeli, nöbetçi Cumhuriyet savcısı ile yapılan görüşme sonrası alınan talimatlar derhal bir tutanak altına alınarak görüşülen Cumhuriyet savcısının ismi, talimatları, görüşme tarih ve saati belirtilmeli ve bu talimat evrakı iki nüsha düzenlenerek ilk mesai gününde nöbetçi Cumhuriyet savcısına onaylatılarak bir tanesi Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilen soruşturma evrakına diğeri ise kollukta kalan evraka eklenmelidir. Savcı görüşme tutanağının görüşme yapıldıktan uzun bir süre sonra onaylatılmak için Cumhuriyet savcısına getirildiğinde ilgili savcı tarafından olayın veya verilen talimatların hatırlanmaması ve bu nedenle onaylanmaması ihtimaline binaen, tutanağın (soruşturma tamamlanmamış dahi olsa) ilk mesai gününde Cumhuriyet savcısına onaylanmak üzere arzedilmesi konusunda hassasiyet gösterilmelidir.

   3- Kolluk kuvvetlerince, bir suç ihbarı alındıktan sonra başlatılan soruşturma hakkında nöbetçi Cumhuriyet savcısına bilgi verilmesi aşamasında nöbetçi adli kolluk amiri soruşturma ile ilgili ayrıntılı bilgi aldıktan sonra eksiksiz olarak nöbetçi Cumhuriyet savcısına bilgi vermeli, emirleri eksiksiz uygulayarak soruşturmayı tamamlamalı, bilgi verme ve emirleri alma konusunda birim amiri sorumlu olduğundan bunlar dışındaki görevliler (örneğin polis memuru, uzman çavuş) bu işte görevlendirilmemelidir.

   4- Cumhuriyet savcısınca verilen sözlü talimatların acilen ve eksiksiz olarak yerine getirilmesinde gerekli dikkat ve özen gösterilmelidir.

   5- Doğrudan idari bir merciye gönderilmesi gereken eylemlere ait evrakın Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmemesi, tereddüt halinde müracaat savcısı/nöbetçi savcı ile görüşülmesi, alınacak talimata göre hareket edilmesi gereklidir. (Örneğin: Otel-motel gibi konaklama yerlerinde kalan kişileri kolluğa bildirmemek, 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanununa muhalefet, 2007 sayılı Türkiye’deki Türk Vatandaşlarına tahsis edilen sanat ve hizmetler hakkında kanuna muhalefet, Palamut, ıhlamur çiçeği, her çeşit orman örtüsü, mazı kozalağı... gibi orman ürünlerini izinsiz toplamak, Nehir yatağından kum almak, 3621 sayılı Kıyı Kanununun 15. Maddesine muhalefet eylemleri gibi),

   6- Bir kısım vatandaşlarımızın Cumhuriyet Başsavcılığımıza müracaatlarında, polis yada jandarmaya gittiklerini ancak başvurularının kabul edilmeyerek kendilerine Cumhuriyet başsavcılığına gitmeleri gerektiğinin söylendiği yada prosedürlerin uzun sürebileceği belirtilerek vatandaşların yakınmalarına sebebiyet verilmesine neden olunduğu anlaşılmış olup; Suç yada şikayet nedeniyle yapılacak müracaatlarda, müracaatın mutlaka başvurulan kolluk tarafından alınarak maddi olayın ortaya çıkarılması için hemen nöbetçi Cumhuriyet savcısı ile irtibata geçilerek, alınacak emirler doğrultusunda hareket edilmeli, yakınmalara yol açılmamalıdır.

   7- Soruşturma işlemlerinin gizliliği konusunda gerekli dikkat ve özen gösterilmeli, kurum üst amirleri de dâhil olmak üzere basına v.s. üçüncü kişilere soruşturmanın gizliliğini ihlal edecek bilgi ve belge verilmemeli, açıklama yapılmamalı ve maddi delillerle temas etmeleri engellenmelidir. Bunun yanında yürütülen soruşturmaların kurumda kalan ve arşivlenen suretlerinin Cumhuriyet Başsavcılığının yazılı izni olmaksızın herhangi bir kimse tarafından incelenmesine izin verilmemeli, asıllarından veya suretlerden fotokopi verilmemelidir.


B- Cumhuriyet Savcısının Talimatlarının Yerine Getirilmesi, DelillerinToplanması, İfade Alınması

   1- Olay yeri incelemelerinde, olayın sıcaklığı nedeniyle adli görevi bulunmayan görevlilerin ve meraklı vatandaşların olay yerine girerek, incelemeleri zorlaştırmaları ve delillerin kaybolmasına sebebiyet vermeleri ihtimaline binaen, olay yerinde görevine başlayan kolluk görevlileri CMK’ nın 168. maddesi uyarınca olay yerinde gerekli tedbirleri almalı, adli görevi bulunmayan görevliler, basın mensupları ile meraklıların olay yerinden uzak tutulması konusunda azami dikkat ve özeni gösterilmelidir.

   2- Olay yerine intikalde ve tüm delillerin ve suç aletlerinin uygun bir şekilde muhafaza altına alınmasında hızlı davranılmalı, toplanan deliller ve suç aletlerine ilişkin olarak “geçici muhafaza altına alma tutanağı”tanzim edilmeli, “el koyma tutanağı” şeklinde isimlendirmeden kaçınılmalıdır.

   3- Olay yerini gören kamera bulunması halinde, kamera sistemlerinin hafızalarının yeterli olmaması nedeniyle görüntülerin uzun süre saklanamadığı hususu göz önünde bulundurularak ilgili yerden kamera görüntülerinin İVEDİLİKLE temin edilmek suretiyle bu çok önemli delilin kaybolmasına müsaade edilmemesi, temin edilen görüntülerin CD ortamına aktarılarak biri kollukta saklanan dosyasında bulundurulması, diğerinin ise adli tahkikat ile birlikte savcılığa gönderilmesi, gerektiğinde görüntülerin önemli anlarının fotoğraf olarak çıktılarının alınarak evraka eklenmesi gereklidir.

   4- İfade alma işlemi öncesinde, ifadeyi alacak kişi olayın bütününden ve detaylarından bilgi sahibi olmalı, isnat edilen suçun unsurlarının tespitine yönelik olarak tüm şahısların (mağdur, müşteki, şüpheli, bilgi sahibi gibi) ifadelerini ayrıntılı bir şekilde nerede, neden, ne zaman, ne şekilde, nasıl ve kim sorularını cevaplayacak şekilde almalıdır.

   5- Ceza Muhakemesi Kanununun 150. maddesinde, kimlerin müdafi huzurunda ifadesinin alınacağı ayrıntılı olarak belirtilmiş olup,
* Alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı hakkında soruşturma yapılan şüphelinin,
*Kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz olan şüphelinin
Savunması, talebi aranmaksızın bir müdafi huzurunda alınmalıdır.
Şüphelinin çocuk (18 yaşından küçük) olması halinde ifadesi alınmamalı, sadece kimlik tespiti yapılmalı, şüphelinin yaş durumu mutlaka nöbetçi Cumhuriyet savcısına bildirilerek talimatına göre hareket edilmelidir
18 yaşından küçük müşteki veya mağdurların mutlaka avukat huzurunda ifadesi alınmalıdır.
Bu konuda tereddüt yaşanması halinde mutlaka nöbetçi veya evraka bakan ilgili Cumhuriyet savcısı ile irtibata geçilerek talimatına göre hareket edilmelidir.

   6- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 16, 31 ve devamı maddeleri gereğince çocuk suçları ile ilgili soruşturmaların bizzat Cumhuriyet savcılarınca ve kolluğun ilgili birimlerince yapılması gerektiğinden, küçük şüphelilerin soruşturması diğer şüphelilerden ayrılarak evrakı ayrı olarak Cumhuriyet başsavcılığımıza ulaştırılmalıdır.

   7- Cumhuriyet başsavcılığı tarafından müracaatlarının temini istenen şahıslara çağrı yazısında belirtilen “çağırma nedeni” anlatılmalı, şahıs (10) gün içerisinde temin edilemez ise evrakın bekletilme nedeni Cumhuriyet başsavcılığına (ilgili Cumhuriyet savcısına) bildirilmelidir.

   8- Bulundukları görev gereği özel soruşturma usulüne tabi şüphelilerin (Milletvekili, Hâkim, Cumhuriyet Savcısı, Üniversite Öğretim Görevlisi, Kaymakam, Vali, Avukat, Büyükelçi, Konsolos v.b.) beyanlarına kollukta başvurulmasından kaçınılmalı, durum hakkında nöbetçi Cumhuriyet savcısına bilgi verilerek talimatı uyarınca hareket edilmelidir.

   9- Hazırlık soruşturmasının uzamaması için, evrakın müşteki, şüpheli veya tanıkların değişik karakollar bölgesinde bulunmaları halinde Emniyet karakollarında Asayiş Şube Müdürlüğü ile Jandarma karakollarında ise İlçe Merkez Jandarma Komutanlığı ile koordinasyon sağlanarak evrakın ikmalinden sonra Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmesi sağlanmalı, evrak adresin aynı kolluğun başka bir birimine/karakoluna ait olduğundan bahisle iade edilmemelidir.

   10- Şikayete tabi olsun olmasın tüm suçlarda mağdurun, mağdur-şüphelilerin ve şüphelilerin ifadeleri alınırken, ifade tutanağına şikayetçi olup olmadıkları da yazılmalıdır.
Takibi şikayete bağlı olmayan suçlarda, şikayetçi olmama veya şikayetten vazgeçme halinde evrak hemen iade edilmeyip soruşturmanın ikmalinden sonra Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmelidir.

   11- Cumhuriyet başsavcılığından kolluğa havale edilerek gönderilen şikayet dilekçelerinin gereğinin ikmali sırasında müştekinin şikayeti, delilleri ve dileğinin ne olduğu ifade tutanağına geçirilmeli, “dilekçemi tekrar ediyorum” şeklindeki olaya açıklık getirmeyen yetersiz ifadeden kaçınılmalıdır.

   12- Daimi arama evrakı akıbetinin 3 ayda bir bildirilmesinde ve olay fail veya faillerinin yakalanmasında, kolluk görevlileri de daha duyarlı olmalı, özellik arz eden veya ağır cezalık suçlarda şablon–matbu yanıtlardan kaçınılmalı, Cumhuriyet başsavcılığımız tarafından araştırılması istenen hususlarda yapılan işlemler bir rapor halinde bildirilmelidir.

   13- Soruşturma sırasında olay şüphelisinin firarda olması veya bulunamaması halinde mümkün olduğu takdirde şüphelinin birinci derecede yakınlarından birinin nüfus cüzdan örneği evraka eklenmesi sağlanmalıdır.

   14- Şüphelinin elde edilememesi sebebi ile kollukça düzenlenerek Cumhuriyet başsavcılığına gönderilen fezlekeli evrakta firarda gösterilen şüphelilerin, daha sonra kendiliklerinden Cumhuriyet başsavcılığına müracaat ederek ifade vermeleri veya Cumhuriyet başsavcılığının şüphelinin ifadesine başvurmaya gerek duymadan takipsizlik kararı vermeleri haline rastlanıldığından zaman zaman faili aranan evrak hakkında Cumhuriyet başsavcılığına bilgi verilmelidir.

   15- Fezleke ekindeki evraklarda zaman zaman tarafların sıfatının belirlenmesinde hataya düşüldüğü, ifade alınırken düzenlenen tutanağın üst kısmında tarafların düzgün ifade edilmediği, kimlik ve adres bilgilerinin eksik tespit edildiği, bu nedenle soruşturma evrakının Cumhuriyet başsavcılığımız UYAP sistemine kayıtlarında sorunlar yaşanmasına neden olunduğu görülmüş olup,
Tarafların tanımında ve fezlekede gösterilmesinde azami derecede özen gösterilmesi, tarafların açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilmeli ve özellikle şüpheli, mağdur ve beyanı alınanların T.C. kimlik numaraları tespit edilmeli, arandıklarında bulunabilecekleri telefon numaraları yazılmalı, kendilerinin yok ise ulaşılabilecek yakınlarının adres veya telefon numaraları ifade tutanağına geçirilmelidir.
Özellikle yabancı uyruklu şüpheli ve mağdurların söz konusu olduğu evrakta mutlak suretle kişilerin kimlik ve pasaport suretleri alınmalı, adres bilgileri eksiksiz olarak tutanağa geçirilmeli, yine yurda kaçak olarak girdiği tespit edilen kişilerin mutlaka fotoğraf ve parmak izleri alınmalı, aynı şekilde adres bilgilerinin eksiksiz olarak tutanağa geçirilmesi sağlanmalıdır.

   16- 5560 sayılı Yasayla değişik 5237 sayılı Yasanın 253. maddesi gereğince uzlaşma kavramı genişletilmiş olup,
Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar, Şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanununda yer alan;
Kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç, madde 86; madde 88),
Taksirle yaralama (madde 89),
Konut dokunulmazlığının ihlali (madde 116),
Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (madde 234),
Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239) suçları uzlaşma kapsamındadır.
5237 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 253/4. maddesi gereği uzlaşma teklifi adli kolluk görevlisi tarafından da yapılabilecektir.
Uzlaşma kapsamındaki yukarıda belirtilen suçlarda, müşteki ve şüphelilere uzlaşma kavramının niteliği de açıklanarak bu hakkı kullanıp kullanmayacakları sorulmalı, bu konuda 26.07.2007 tarihli Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik ekinde bulunan form (MUTLAKA VE İSTİSNASIZ OLARAK) tebliğ edilerek uzlaşma teklif edilen kişinin imzası alınmalıdır. Forma, soruşturmaya konu olup da uzlaşma teklif edilen tüm suçlar tek tek yazılmalıdır. (Örneğin hakaret suçu ile birlikte tehdit, basit yaralama gibi suçlar da söz konusu ise formda bu suçlar tek tek yazılmalı, yazılmayan suça ilişkin olarak tekrar uzlaşma teklif edilmek durumunda kalınmasına sebebiyet verilmemelidir.)
Kolluk aşamasında uzlaşma teklif edilmesinin ihmal edilmesi halinde, salt uzlaşma teklifi için tarafların yeniden çağrılması ve uzlaşma teklifi yapılmasının gereksiz yere zaman kaybı ve masrafa yol açacağı unutulmamalı bu konuda gerekli hassasiyet gösterilmelidir.

   17- Kollukça alınan ifadelerde, şüpheli için 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 147. maddesindeki usule ve formata göre savunma alınmalı, müşteki ve mağdurlar için de 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 234. maddesindeki usule uygun beyanı alınmalıdır. Kişinin hem şüpheli ve hem de müşteki olması durumunda her iki maddedeki hakları hatırlatılarak ifade tutanağına geçirilmelidir.
Müştekilere veya mağdurlara mutlaka şikâyetçi olup olmadıkları sorulmalı, şüphelinin birden fazla olması halinde ise hangi şüpheliden ne için şikayetçi olduğu hususu netleştirilmelidir.

   18- Suça karışan yahut ta suçun mağduru olan kimselerin ilçede sabit ikametgahının bulunmaması ihtimalinin nazara alınarak özellikle bu tip evraka konu kimselerin ifade ve kati doktor raporlarının bir an önce alınması sağlanmalı, geçici doktor raporu ile yetinilmemeli, kati doktor raporları alınmadan gönderilen evrakta emek ve zaman kaybının yaşanmakta olduğu gibi soruşturmayı da geciktirmekte olduğu bilinmeli, bunun önlenmesi için raporu aldırılması gereken kimselerin bizzat hastaneye gönderilmeleri uygulanmasından kaçınılmalıdır.
Yaralama iddiasının bulunduğu evraktaki ilgili kişilerin "ben hastaneye gitmek istemiyorum" şeklindeki beyanı üzerine hastaneye gönderilip raporunun aldırılmadan evrakın eksik olarak Cumhuriyet başsavcılığımıza gönderilmesinden kaçınılmalı, böyle bir durumla karşılaşıldığında ivedi olarak Nöbetçi Cumhuriyet savcısına bilgi verilip alınan yazılı talimatı doğrultusunda ilgilinin hastaneye sevki ile raporunun alınması sağlanmalı, bu şekilde soruşturma sürecinde meydana gelebilecek olası gecikmelerin önüne geçilmelidir.

   19- Taraflara ve özellikle taraf vekillerine nöbetçi Cumhuriyet savcısı telefonu verilmek veya bu kişiler telefonla görüştürülmek suretiyle gereksiz ısrarlara ve polemiklere sebebiyet verildiği gözlenmiş olup,
Taraflara avukat dahi olsalar nöbetçi Cumhuriyet savcısının telefon numarası verilmemeli, bu konuda ısrarcı olan kişilere, söylemek istedikleri konuları mesai saatleri içerisinde ilgili Cumhuriyet savcısı ile bizzat görüşmek veya gerekli kanun yollarına başvurmak suretiyle iletebilecekleri hususu hatırlatılmalı, gerektiğinde durum bir tutanağa bağlanmalıdır.

C- Özellik Gösteren Bazı Soruşturmalar

   1- Evden yahut işyerinden hırsızlık olaylarında mutlak surette olay yeri inceleme ekibinin çağrılarak incelemelere iştirak etmeleri, olay yerinde parmak izi çalışması yapılarak mahallin fotoğraflanması sağlanmalıdır.

   2-Hırsızlık suçlarına ilişkin evrakta, olay yerinde şüphelinin parmak izinin alınıp alınmadığı tutanaklarda belirtilmeli ve neticesi de (mukayese sonucu) bildirilmelidir. Mobil telefonu hırsızlığında ise örneğin; Iphone marka cep telefonu çalındı denilerek evrakın gönderilmesinden kaçınılmalı, telefonun IMEİ numarası, abone numarası, satış faturası evraka eklenmeli ve tutanağa, çalınmadan sonra telefonun görüşmeye kapattırılıp kapattırılmadığı, aradan zaman geçmişse borç faturasının gelip gelmediği hususları geçirilmelidir.
Hırsızlık ve mala zarar verme suçlarında çalınan veya zarar verilen malın değer tespitinin yaptırılarak bu hususta tutanak tanzim edilmelidir.

   3- Yaralama suçlarında yaralı şahısların muayenelerinin yaptırılarak kati doktor raporları düzenlettirilmeli, geçici rapor verilmesi halinde en kısa sürede ilgili uzman hekimden kati raporu alınmalı ve evraka eklenmeli, kati raporun alınamaması halinde bunun gerekçesi (ilgili doktorun izinde olması, şahsın kati rapor almak için tekrar gelmemesi, kendisine ulaşılamaması v.s.) tutanağa bağlanarak asıl evraka eklenmelidir.

   4-Nişan, düğün, asker uğurlaması ve maç sonrası gibi vatandaşlarca yapılan kutlamalar esnasında, meskun mahalde av tüfeği veya tabanca ile ateş edilmesi halinde, bu durumun vatandaşlar üzerinde korku, kaygı ve panik yaratıp yaratmadığının tutanağa geçirilerek eylemin sevk maddesinin tespitine yardımcı olunmalıdır.

   5- Yürütülmekte olan herhangi bir soruşturma sırasında, evrakta ismi geçenlerin resmi nikah olmadan birlikte karı-koca hayatı yaşadıklarının ortaya çıkması halinde, bu gibi durumlarda her zaman dini nikah yapılmadığından, alışkanlıkla söylenen “imam nikahı ile yaşıyoruz” cümlesinden kaçınılması, ancak bu şekilde yaşadıkları yönünde somut delil bulunması halinde ise diğer suçlar yanında TCK.nun 230. maddesine muhalefet suçundan da ilgililer haklarında soruşturma yapılmasına özen gösterilmelidir.

   6- Kısa süreli kullanma amacı ile araç hırsızlığı suçlarının şikayete bağlı olması ve bu sürenin de Yargıtay kabulüne göre en fazla (1) günle sınırlı olması nedeniyle, bazen aracın rasgele bir alana bırakılıp günler sonra ele geçtiği dikkate alınarak, tutanağa bu husus açıklıkla belirtilmelidir. (Ör: Uzun süredir yola park edilmiş durduğu öğrenilen gibi.)

   7-Vergi Dairesi, Orman İşletme Müdürlüğü, Milli Piyango İdaresi gibi kuruluşları ilgilendiren, sahte fatura, orman suçları, milli piyango veya kazı-kazan biletlerinde sahtecilik suçlarında, zaman zaman ilgili kurum veya kollukça aynı suçtan ayrı ayrı evrak düzenlenip Cumhuriyet başsavcılığına gönderilerek bu şekilde mükerrer dava açıldığından, evrak hazırlanırken ilgili kurumla koordineye geçilmelidir.

   8-Irza yönelik suçlarda veya kasten yaralama, hırsızlık ve dolandırıcılık gibi suçlarda akrabalık söz konusu olması halinde bu durumun hafifletici veya ağırlaştırıcı sebep oluşturduğu hususu göz önüne alınarak, mağdur ve şüphelilerin akrabalık durumunu kanıtlayan nüfus kayıt örneklerinin, varsa evlilik cüzdanları fotokopilerinin çıkarılması ve bunların mutlaka “aslı gibidir” şeklinde tasdik işleminin yapılması sağlanmalıdır.

   9-İddianame düzenlenmesinde ve sevk maddesinin tespitinde zorluk çıktığından özellikle Tehdit ve Hakaret suçlarında şüphelinin tam olarak hangi sözleri sarf ettiğinin müşteki veya tanıklardan sorularak tırnak içerisinde ifadelere geçirilmesine çalışılmalıdır.

   10- Fuhuş olayına ilişkin soruşturmalarda, fuhuş yapan kadının 18 yaşından küçük olduğu anlaşıldığında, ilişkiye girdiği kişinin tespit edilerek bu kişi hakkında da “Çocuğun Cinsel İstismarı” suçundan soruşturmaya geçilmelidir.

   11-Kasden Adam Öldürme olaylarında gerektiğinde bilgisine başvurulmak üzere adli tabibin olay yerine intikali sağlanmalıdır.

   12- Telefonla rahatsızlık verme, tehdit etme, hakaret etme iddialarına ilişkin soruşturmalarda arayan ve aranan numaranın, hangi tarihte saat kaçta arandığı, kaç defa arandığı, şüphelinin tam olarak hangi sözleri söylediği sorulmalı,
E-posta yoluyla rahatsızlık verme, tehdit etme, hakaret etme iddialarına ilişkin soruşturmalarda, mesaj gönderen ve gönderilen e-posta adresi, hangi tarihte saat kaçta mesaj gönderildiği, kaç defa gönderildiği, şüphelinin tam olarak hangi sözleri yazdığı sorulmalı, imkan olması halinde belirtilen sayfanın bir çıktısı temin edilmelidir.
Cep telefonuna mesaj gönderme suretiyle rahatsızlık verme, tehdit etme veya hakaret etme iddialarına ilişkin soruşturmalarda ise mesaj gönderen ve gönderilen numara, hangi tarihte saat kaçta, kaç defa mesaj gönderildiği, şüphelinin tam olarak hangi sözleri yazdığı sorulmalı, mesajların kayıtlı olması halinde müştekiden cep telefonu istenerek gönderilen mesajlar tespit edilip tutanak tutulmalıdır.

   13- Toplu gösteri şeklinde meydana gelen "terör örgütü dahilinde" işlenen suçlar ile "suç ve suçluyu övme" niteliğindeki suçlarda kamera görüntülerinin bulunması halinde mutlaka cd çözüm tutanağı da tanzim edilmeli, ayrıca hangi şüphelinin ne tür bir eylem gerçekleştirdiği hususu tespit edilmeden evrak eksik olarak Cumhuriyet başsavcılığımıza gönderilmemeli, aksi tutumun soruşturmanın geciktirilmesine neden olduğu bilinmelidir.

   14- Yangın olaylarında mutlaka yangın söndürme faaliyetlerine katılan itfaiye birimlerine yangının çıkış nedenine ilişkin olarak değerlendirmelerini içeren yangın raporu tanzim ettirilerek alınmalı ve evraka eklenmelidir.

   15- Özellikle sahte para, silah, uyuşturucu ve tarihi eser ticare6ti suçlarında mutlak surette suç konusu eşya yada maddenin niteliğini belirtir ön ekspertizinin yaptırılarak tutanağının evraka eklenmesi sağlanmalıdır.

D- Koruma Tedbirlerinin (Yakalama, Gözaltı, Arama, Elkoyma) ve Ailenin Korunmasına Yönelik Kararların İcrasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

   1-Gözaltı talimatı alındığı taktirde ilgili kimselerin gözaltına alınma saati açık olarak tutanağa geçirilmeli, CMK 'nun emredici hükmü gereği gözaltına alınan kimselerin yakalama saatinden itibaren en geç 24 saatin sonunda görevli mahkeme huzuruna çıkartılmaları gereği karşısında işlemlerin en seri şekilde gerçekleştirilerek göz altına alınan kimsenin gözaltı giriş ve gözaltından çıkış raporları aldırılmalı, gözaltı çıkış raporlarının yönetmelik gereğince (muayeneyi yapan doktor tarafından zarflandıktan sonra) kapalı zarfta gönderilmesi konusuna titizlikle riayet edilmelidir.
Cumhuriyet Başsavcılığımıza intikal süresi ile evrakın kayda girilerek görevli Cumhuriyet savcısı tarafından incelenmesi için gereken süre de nazara alınarak gözaltına alınan kimsenin hak kaybına ve görevlilerin sorumluluğuna neden olmayacak şekilde makul süre içerisinde evrakın mevcutlu olarak Cumhuriyet Başsavcılığımızda hazır edilmesi sağlanmalıdır.

   2- Yakalanan yahut gözaltına alınan kimselerin işlemlerinin özellik arz etmesi nedeniyle ivedilikle ve azami dikkat sarf edilerek yerine getirilmeli, bu süreçte kişilerin yakınmalarına ve mağduriyetine neden olunmamalı, bu itibarla konuya gereken hassasiyet bundan öncesinde olduğu gibi bundan sonrasında da gösterilmeye devam edilmelidir.

   3- Silah gibi ruhsata tabi eşyaların zapt etme işlemlerinde ruhsatların onaylı fotokopilerinin evraka eklenmesi, suç eşyası zapt edildikten sonra Cumhuriyet başsavcılığına gönderilirken, torba veya paketin ağzı suç eşyası yönetmeliğinde belirtildiği gibi usulüne uygun olarak mühürlenmeli, kimden zapt edildiği de üzerine yazılarak gönderilmeli, özellik arz eden eşya ayrı torbaya konularak aynı işlem yapılmalıdır. Ayrıca bir el koyma tutanağı tanzim edilerek el konulan eşyanın cinsi, miktarı, üzerindeki işaret, yazı ve numaraları, tür, marka, model ve ölçü gibi benzerlerinden ayırt etmeye elverişli bütün nitelikleri, takdir ettirilen değeri, hangi suçtan dolayı kimden, nereden ve ne suretle alınmış olduğu, soruşturma evrakı numarası, hazır olan mağdur, suçtan zarar gören, şüpheli veya sanık ile bunların vekil ya da müdafiinin, bilirkişi ve tanıklar ile huzurda bulunan diğer kişilerin ve elkoyma işlemini yapan kolluk görevlilerinin açık kimlikleri, işlemin yeri, tarihi ve saati tutanağa yazılıp ilgililer tarafından imzalanıp soruşturma evrakına eklenir.

   4- Muhafaza altına alınan veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlilerince yapılan arama sonucu el konulan delillerin ve suç aletlerinin CMK hükümlerine göre 24 saat içinde hakim onayına sunulması zorunlu olduğu ve aksi halde delil niteliğini kaybedeceği hususu göz önüne alınarak suç delilleri ve suç aletleri muhafaza altına alındığı saatten itibaren en geç 24 saat içinde Cumhuriyet başsavcılığımızda üst yazısı ile birlikte hazır edilmelidir.

   5- Konut ve İşyerlerinde yapılacak aramalarda hazır bulunacaklara ilişkin olarak CMK’nın 120/1 ve Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 30/12-a maddesinde belirtildiği üzere; aranacak yerlerin sahibi veya eşyanın zilyedi aramada hazır bulunabilir; kendisi bulunmazsa temsilcisi veya ayırt etme gücüne sahip hısımlarından biri veya kendisiyle birlikte oturmakta olan bir kişi veya komşusu hazır bulundurulur. Yapılan arama sonucu düzenlenen tutanağa konut veya işyeri aranan kişiye haber verilip verilmediği, bu kişinin aramada hazır olup olmadığı, hazır bulunamamışsa, onun yerine hazır bulunan kişinin kimlik bilgileri yazılmalı, tutanağa bu kişilerin de imzası alınmalıdır.

   6- Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna göre verilmiş koruyucu ve önleyici tedbir kararlarının infazında, kararların karar tarihinden itibaren derhal infaz edilmesi gerektiği hususu göz önünde bulundurularak evrakın gereği ivedilikle yerine getirilmelidir. Bu kapsamda kararın taraflara tebliğ edilerek infazına başlanması mümkün olduğunca en hızlı şekilde gerçekleştirilmeli, aleyhine tedbir kararı verilen kişiye, tedbir kararına uymaması halinde disiplin hapsine tabi tutulacağı hususu da tebliğ edilerek tebliğ belgesi dosyasına konulmalıdır. Tedbir kararının tebliği ile yetinilmeyip, düzenli ve sık aralıklarla mağdurun ikameti ziyaret edilmeli, mağdurla, yakınları veya komşularıyla irtibata geçilerek tedbir kararına uyulup uyulmadığı hususu denetlenmeli, yapılan çalışmalar tutanağa bağlanmalı, kararın ihlal edildiğinin tespiti halinde de durum derhal Cumhuriyet Başsavcılığımıza bildirilmelidir.

E- Tamamlanan Tahkikatlara Ait Evrakların Cumhuriyet Başsavcılığına Arz Edilmesi

   1- Kollukça düzenlenen evrak Cumhuriyet başsavcılığına intikal ettikten sonra dosyalandığından, sayfa kenarlarında özellikle sol tarafta en az 2,5 – 3 cm. boşluk bırakılmalı, evraklar bilgisayar veya daktilo ile tanzim edilmiş olmalı, zaruret bulunmadıkça elle yazılarak evrak tanzim edilmemeli, zorunluluk hallerinde elle yazmalarda yazıların okunaklı olmasına özen gösterilmelidir.

   2- Kollukça gönderilen fezleke ve eki belgeler tarama merkezi tarafından taranarak UYAP ortamına aktarıldığından, hazırlanan ifade tutanakları, diğer tutanak ve belgeler ile fezleke evrakları silik, okunaksız olmamalı, evrakın mutlaka aslı Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmeli, fotokopi veya sureti kolluk tarafından muhafaza edilmelidir.

   3- Jandarma görevlilerince düzenlenen soruşturma evraklarının Cumhuriyet başsavcılığımıza gönderilirken fezlekede olayın özet bir şekilde gelişim ve sonuçlarının açıklanmadığı, yalnızca tarafların kimlik ve adres bilgileri ve suça ilişkin bilgiler bulunduğu, emniyet müdürlüğünce düzenlenen fezlekelerde ise hitap makamlarının birkaç kez yazılarak dikkat ve özenin gösterilmediği görülmüş olup,
Fezleke düzenlenirken dikkat ve özen gösterilmeli, tarafların kimlik ve adres- telefon bilgileri özellikle TC kimlik numarası mutlaka yazılmalı, fezlekenin olay kısmında, öncelikle olayın hangi tarih ve saatte, nasıl haber alındığı belirtilmeli, daha sonra ayrı bir "paragraf"ta olayın kısaca özeti ve esasa etkili ifadeler belirtilmeli, sonraki bir "paragraf"ta ise varsa yaralıların durumu, emanet eşyanın durumu, toplanan diğer deliller ile soruşturmanın hangi aşamada olduğu, eksiklikler olup olmadığı, ifadesi alınamayan kişilerin neden ifadesinin alınamadığı ve evrakın ikmalen mi mevcutlu olarak mı gönderildiği yazılmalıdır.
Soruşturmanın sağlıklı yürütülmesi ve gecikmelere sebebiyet verilmemesi için fezlekeler ekte gönderilen fezleke örneklerine uygun şekilde düzenlenerek ve mutlaka üst yazıya bağlanarak Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmelidir.
 

Üst Yazı ve Fezleke Örnekleri :
Emniyet Müdürlüğü Üst Yazı Örneği
Jandarma Komutanlığı Üst Yazı Örneği
Emniyet Müdürlüğü Fezleke Örneği
Jandarma Komutanlığı Fezleke Örneği